30 Kasım 2010 Salı

HaftaSonuEğlencesi

Merhabalaaar! :) Vize yoğunluğundan ötürü bu sıralar pek yazamıyorum ama Cuma Gecesi'ni yazmak icin cıldırıyordum resmen haha ve evet..
E ile B'ye gittik. Annesi E ile benim S'de kalacağımızı biliyordu. Ben de K'de kalacaktım eve göre bakarsak eğer :) Neyse B'ye gittik ortam los, derin müzikler, duman altı bir oda, uykulu yüzler.. Aklıma Candy Film geldi.. Bu arada izlemenizi tavsiye ederim cok güzel bir yapıt gercekten. B ve bir arkadası E ve ben oturduk baya bir konustuk falan filan sonra B uyudu ben uyudum arkadası uyudu E'de kafasına göre takılıyordu ortam öyle bir ortamdı ki köpek bile uyudu o derece.. Siz bile dayanamazdınız, gercekten!
Saatler 21.30'u gösterirken gideceğimiz club'a akmaya karar verdik. Taksimde bir club. Cıktık evden minibüs dolmus yolculuğu derkeeeen.. E'nin annesi dolmus esnasında bizi aradı tabi ki tepkimiz kocamman bir HASSİKTİR! oldu :) Dolmusta telefona baktı tabi anlasıldı falan derken basımız belaya girdi Taksim'e kadar gelmisiz olaylar karıstı! Hayır Kadıköyde iken olsaydı yine yakındı da teeee Taksim'deyiz olacak is değil.. Öyle böyle B'nin annesi falan filan derkeeen olay halloldu ama ettiğim duaları unutamam hatim indirdim o sırada.. E'nin annesinin gözünden düsmem de yanıma kaldı :)
Gittik club'a kapılar acılmamıstı. Bekledik.. Kapıda 3 adet cocuk vardı bir sey sordular falan filan derken yanımıza geldiler beraberce kardes kardes beklemeye basladık ki kapı acıldı ve biz icerdeyiz..
Ortalama 2 tane önceden icmistik.. E ile dayanamayıp hemen 1 tequila shot attık ve biralarımızı da kapıp basladık. Sonra E'nin arkadası geldi (cocuğu cok cok sevdim nedenini anlayacaksınız)
Cocuk bize paso bir sey ısmarladı vodka, tequila, bira sağolsun sayesinde kafam trilyooooon safasına ulastı. E piyasada yok, B de yok.. Bende kendi basıma takılıyordum ki blogtaki ilk yazıları yazmama neden olan gerizekalı'ya mesaj attım Geeeeeeeeeeeeeeeeel! diye.. Sonra unuttum. Kafam trilyon demistim. E'yi buldum falan bana seninki geldi! dedi! Ben kaldım, tabir-i caiz ise Kal Geldi o an bana ciddi ciddi.. Bir baktım orada duruyor arkadaslarıyla.. Diyalog;
Ben: Ben seni nerden tanıyoruuuum?! O.o
O: Facebooktaaaan
*icimden siktir oc diyorum..
Ben: Hayııııır tanıdıııım! dedikten sonra ne alakayla gidip E'ye O burda o burda! diye heyecana bağlıyorum. Hayır sadece sarhostum! haha! :))
Geri geldiğimde (kod adı Malanio olsun) Malanio yoktu! Arkadasına atarlı atarlı Malanio nerdeeeee?! dedim meğersem wc'ye gitmis canı cıkasıca.. Gittim wc'ye abi kafaya koymusum konusacağım! Cıktı ve..
Ben: Konusacağız!
O: Evet?
Ben: Niye hic aramadın?! (o sırada ne desem diye düsünüyordum o sıra ağzımdan bu cıkıverdi..)
O: BE'deydim.. (memleketi)
Ben: Heeeep mi?
O: Eveeet 
Ve kocaman bir Siktir Laaaan! Hah hah ha!
O: Neyse benim arkadaslarımın yanına gitmem gerekiyor..
Ben: (ellerim boynundaydı %90 öyle bir sürtüklük var.. istemeye istemeye sansımı zorlarım aga) Dur dur! Gitme ben giderim.. dedim ve önümden giderkendeee sunu dedim kulağına doğru.. A*ına K*dummun C*cuğuuuuuuuu! hahhahaa :)) Sonra mekandan gitti.. Cıktım dısarı bağrıyorum Malanio Malanio diye mal yok ortada sonra ümidi kestim ve mesag dösedim yine.. İceriğini bosverin ben bile utanıyorum aklıma gelince klasik Seviyorum Uleeeeeeeeeeyn ayakları hihihi :)
Sonra vur patlasın cal oynasın icimdeki tüm kaltakca hareketleri dansa döktüm millete döktüm artık n'aptım n'ettim hatırlamıyorum tam ama bilemiyorum yani..
Derken dayanamadım cıktım dısarı merdivenlere.. Cıkısım da süperdi milletin üzerine düstüm artık yürüyemeyecek haldeyim ve bunun da farkındayım. Merdivene oturduk B'yi gördüm yanımda bir tane cocuk bıraktı.. Cocuk bana hayat hikayesini anlattı resmen ya ben orda trilyon olmusum kendimi hatırlamıyorum o bana ne anlatıyor ki cocuğun tipi görsem sittin sene hatırlamam abi o derece. Üniversite okumamıs ailesini karsısına almıs dövmeci olmus. İyi bok yedin! (hayallerinin pesinden gitmis gerci helal!) Artık dayanamayıp E'ye mesaj attım cantamı al cıkalım diye cünkü ölüyordum o sırada.. Tamam dedi bir baktım gelmis taksiye bindik ama nereye gidiyoruz falan bir fikrim yok. Striptiz edasıyla dansederken fotoğraflarımı ceken fotoğrafcının evine gittik. Gerisi kabus gibiydi onlar özele giriyor haha! :))
Ama hayatımda duymadığım kadar adımı duydum o gece.. Herkes Depardiéu diyip duruyordu tanıyan, tanımayan özellikle o cocuk pes dedim yani, pes!
Neyse öyle böyle söyle derken süper bir gece gecirdim.. Tabi ertesi gün tam anlamıyla Zombie! gibiydim ama olsun.. Pisman değilim, yine olsa yine yaparım.. Ki düsünmüyor değilim haha!
xoxo

25 Kasım 2010 Perşembe

Derin bir "nefes" aldım derken trafik nefesimi "pic" etti.

Baya oldu yazmayalı evet evet farkındayım. Ah iste su lanet vizeler yok mu onlar ocağıma incir ağacı dikiyorlar.. Mesela pazartesi gecesi Inkılap Tarihi sınavına gece 2 yahut 2.30'a dek calıstım! Tabii meyvesini de toplayacağım da sabah kalkarken cok sövdüm ayrı mesela haha :)
Inkılap'ın iyi gecmesinden sonraki vize Fizik! idi.. Hayatım boyunca en en en en nefret ettiğim derstir. Hatta ve hatta lise hayatımın ilk sınavı fiziktendi ve ben o sınavdan 05 puan yapmıstım haha simdi anımsayınca cok komik geliyor ama o 05'i duymak ve en düsük not ödülünü almak kadar kötü bir durum yasamamıstım yani. Öyle böyle 2. sınava falan düzelttim derken 2. sene yine caktım fizikten ve üstelik yıl sonu caktım ve tiksinc Ortalama Yükseltme Sınavı'na girdim.. 3. sınıfta da aynısı oldu ama sınav günü okula gittim ve listede adım yazmıyor diye giremedim! Hoca da cok iyi hatırlıyorum bana aynen sunu demisti.. "ben olsam girmezdim bosuna ortalamanı düsürme gecemeyeceksin zaten." bir moralimi bozmustu anlatamam! -.- adi kokos karı.
Öyle böyle lisedeki fizikten gectim ama anam ağladı yani resmen.. Kurtuldum! diye sevinirken karsıma üniversitede de cıktı iste.. Kadeeeeer..
Fiziğe calısacaktım cidden ama olmadı.. Yani ımm nasıl desem sıkıldım kitaba baksam caktığım tek bir sey yok ki cok değisik bir fizik zaten en iyisi strese girmeden 0 alayım dedim. Sınava girdik notları acabilirsiniz.. kıyağı yaptı sözde ama notlardan bakabileceğimiz sadece 1 soru vardı ve herkes sadece onu yaptı. Gerisini sahsen salladım kitaptan formül buldum onu yazdım blah blah.. Sonuc olarak 40 alsam kırmızı kar yağması kadar mucize olur! Ümitli değilim, hayal kırıklığı yasamayacağım en azından (böyle iyi tarafından baka baka bir hal oldum sonumu hic iyi görmüyorum ben vahlar olsun!)
Sonraki vize yani bugünkü, Türk Dili idi ona da pek calısmadım ama en kötü ihtimal 80 bekliyorum süper gecti :)
Aaaaabi ben sözel adamıyım ya sayısal bana göre değil ı-ıh vallahi değil. Ve hep sayısal okuyorum! Gel de ana avrat bacı gardas sövme yani ya haha :)
Neyse genel olarak sınavlar iyi gidiyo dedim üzerimdeki vize stresini attım derin bir nefes aldım korktuğum gibi olmadı diye.. Okuldan cıktık evlere dağıldık K beni aradı Kanka gel eski okula gidiyoruz arabayı aldım seni otobüslerde süründürmeyeceğim nihahahaha! dedi mırın kırın ettim ama gittim yine.
Aman Tanrım! E5'te kalakaldık.. Allah'tan o kadar feci değildi kısa sürdü trafik. Ama dönüs seridinde bir kamyon patlamıs yahut yanmıstı anlayamadım tam ama karsı serit taaaaaaaaaaaa ebesinin organına kadar tıkalıydı cok cok cok üzüldüm insanlara + biz 180 ile giderken tassak gectim ah kıyammaaaaağm diye. Dilime sokiyim!
Dönüste tam tamına 3 3.5 saate yakın kontak kapalı sekilde trafikte bekledik! Otobüste olsan in yürü ama arabadasın arabayı bırakamazsın edemezsin.. Neyse K'nin sevgilisini bıraktık tabi o yol icerisinde bayaaaa bir kaybolduk trafikten kacalım derken sonra K beni bıraktı ve yaklasık 4.5 saati oralarda harcamıs olduk. Artık öyle bir hale geldik ki son ses müzik acıp arabada oynuyorduk, videoya cekiyorduk, camdan insanlara rezil oluyorduk, dısarı cıkıp bakıp giriyorduk.. Of of of! İstanbul'un trafiğine lanet olsun okadar diyorum. Ciddi ciddi kimseye trafik yüzü göstermesin Allah. Tavsiye etmiyorum. O kadar trafik yasadım ama bu en manyağıydı. Evim evim güzeeeeeel eviiiiim!!
Yarın gece de Taksim akaaaar hahaha :))
İsteyen gelsin kapımız herkese acık.
xoxo

22 Kasım 2010 Pazartesi

Oo vizeler hosgeldiniz!


Hayatım boyunca bir gecede hic bu kadar Lanet Olsun! dediğimi anımsamıyorum.. Lise ortamında ne rahattık yahu! Oo kanka kopya cekeriz, yaa mutlaka calısan bir inek vardır sınıfta geceriz arkasına, olum sınavı erteletelim lan valla bak, amaaan hoca beni seviyor düsük alsam da sınıftaki durumumu göz önünde bulundurur.. vs vs vs
Ama gel gör ki su üniversite isi böyle değilmis.
Abi adama desen ki Depardiéu nasıl bir öğrencidir hoca? diye. O kimdi lan?! falan der yani. (bana özel değil kimsenin ismini hatırlayacağını sanmam tabii unutulmaz inekler mutlaka akılda kalır yani -.-)
Neyse e hal böyle olunca ki zaten üniversitede sınıftaki duruma bakmıyorlar tek önemli sey Vize & Final notları oluyor. Sadede gelirsek, calısmak gerekiyor!
Dün K'de kaldım masum masum biz ders calısacağız dedik. Ben tabii öyle olmayacağını biliyordum. Lisede de denemistik bunu, olmamıstı.
Uzun lafın kısası gittim otobüs garına onların ordan gecen bir otobüs aradım aradım durdum. Sonunda buldum ve direkt atladım icine.. Sonra düsündüm yahu bu o otobüs müydü atladım ama? Neyse doğru otobüsmüs Allah'tan.. Nerede ineceğimi bilmediğimden sürekli K ile mesajlasma halindeydik. Bana durak adı söylüyor, lan bilsem zaten sana mesaj atmam di mi dingil heriiif haha!
O sırada bir vatandasa durağı sordum gayet kibar temiz aile cocuğu sesim ile pardon ucibuci köprüsü durağını gectik mi? dedim sorduğum vatandasla beraber neredeyse tüm otobüs bana assağılayıcı bir gözle baktı!
Ne yani bilmemek ayıp mı hanzogiller!? Ha?!
Vatandasın teki bilmediğini söyledi. Ona bakmadılar! -.- Bir diğerine sordum benim yaslarımda bir cocuktu daha gelmedik dedi neredeyse abi diyecekti evladım sevdim cocuğu temiz cocuk aferin saygılı. :))
Baktım olmuyor soföre gittim durakta indirir misin aaabi deyince adam öyle bir durak mı var? dedi. Tassak mı geciyorsun benimle yavsak! diyecektim ki dedim Depardiéu yol bilmezsin iz bilmezsin kes sesini.. Öyle böyle indirdi adam beni. Baktım bir köprü ee kimse yok, nereden gideceğim? K'yi aradım tarif etti (yol bulma kaabiliyetim sıfır sıfır sıfır!) gel beni al dedim daha uzatmadan, geldi. Ama beni bulamadı, bende onu. :)
Öyle böyle 10 15 dakika telefonda kavga ede ede bulduk birbirimizi koyulduk eve ve direktman derse!
Bir okuduk, iki okuduk, üc okuduk abi baktık olmuyor.
Kendimizi dvdcide bulduk ve sadece Saw 7'yi izledik. Tavsiye ederim güzeldi hahaha :)))
Sabah ta erken kalktık, adam ölü gibi yatıyor ya alarm sesinden ev inledi bizimkinde tık yok! Uyuz olurum böyle seylere. Okula gittik Aha abi sıctık lan modundayız derkeeeeeen sınav yooooooook! (bir öğrencinin mutlu olabileceği en en büyük sey budur!) Hoca meğersem Müze Ödevi diye bir sey veriyormus. Sevindim.
Ama haala vizelere lanet ediyorum.. Yarın inkılap var mesela. Of calısmam gerek ama artık evimdeyim tek basıma, bir basıma calısacağım..
Bayramdan sonraya vize koyanlara da lanet olsuuuun! Vizelere de tamemen lanet olsuuun! Of!
*Ayrıca ciddi ciddi Starbucks'taki güvenlik ağabey bana yavsıyor! Manyak mıdır nedir abartısız her gittiğimde ki bu uzun bir ara olmuyor. Daha bakmadan Bugün de cok sıksın k5 moduna giriyor. Korkuyorum artık yani! Abazan güvenlik görevlisi! Fuck Off!
xoxo

20 Kasım 2010 Cumartesi

Istanbul'a asığım da, peki ya yollar?

Merhaba genclik! :))
Son 2 gündür aptal aptal dolanıp duruyorum İstanbul'da! Tanrım! Tavsiye etmiyorum..
Dün lanet olası "Edirnekapı" denen yerden Taksim'e gidecektim. Aslında hersey dayıcığıma bayram ziyareti fikri ile basladı.. Gittik oturduk falan derken erkenden kactık ablacığımla.. Akıcaz ya, maksat o..
"Nah" aktık. Daha doğrusu o aktı.. Ben Edirnekapı'larda Taksim'e gecebilme cabası icerisindeydim.. Soruyorum, Burdan Taksim'e gidemezsin.. diyorlar. Yahu ne bok yiyeceğim diye düsünüp mal mal millete sordum durdum..
Biri baska bir sey diyor, bir diğeri baska bir sey.. Allah belalarını versin yani!
3 adet serseriden de laf yemem cabası.. Evet ben yedim, ben!
Mercan'dan "Hepsi Gay"i itaf ediyorum..
Ayrıca 3 tane ayrı Edirnekapı otobüs durağı olusuna da bir hayli sasırdım.. 1 tane neyinize yetmiyor yahu?! Olan bana oldu süründüm resmen!
Öyle böyle geldim Taksim'e (namusum yerinde, param cebimde bir sekilde)
Kafe Pi'ye gectik, ictik, döndük. (evet bu eziyeti bunun icin cektim olsun eğlendim)
Ama bir daha lanet olsun Edirnekapı'nın ordan gecmeeeeeeeem!!
...
Neyse bu aksam da M ile tek basımıza bizim mekana gittik sohbet, muhabbet baya bir koyu idi cok iyi vakit gecirdim gercekten :)) Buna ihtiyacım varmıs.. Birbirimizi anlıyoruz, seviniyorum.. Gercekten. Onu kocammaaaaaaan öpüyoooooruuuuuum!
Hayatımda bir değisiklik yok.
Heh Bulut'tan soğudum gibi ama değil..
Exkanks'a sardım evet eximin kankası..
Heeeeeey sasırmayın "Hello I'm sürtük!" haha :))
Simdi ablam ağzıma sıcmadan susuyorum ben
xoxo

17 Kasım 2010 Çarşamba

Nerde o eski bayramlar?

Dün bayramın birinci günüydü klasik birinci gün olayları falan iste.. Büyük ziyareti blah blah :)
Aksama kuzenim geldi sevgili B. Bizde takıldıktan sonra onlara gitmeye karar verdim ve hep beraber onlara gittik. Eve değil ama biz biraz dısarıda takılalım dedik, iyi yaptık haha!
B'nin arkadası M de vardı n'apsak? n'apsak? diye düsünürken B'nin aklına bir seyler geldi (kuzenim diye demiyorum cok cok cakaldır serefsiiiiiz) bir sey aldık, aldığımız seyin ismini veremiyorum. Amman ha yanlıs anlasılmasın uyusturucu vs değil yani :)) Ama kafa yapan bir sey siz deyin alkol ben diyeyim alkol ahaha ama alkol değil. Neyse ilk tırstım. Benim böyle seylerde isim asla olmaz yani. (Clean Family Boi) Neyse ictik falan derken ilk B'nin kafa güzel oldu ve bağırmaya basladı Aaaaaaaaaaaagh! diye harbiden o an tırsma ötesi oldum diyebilirim. Sonra ayakta konusuyoruz muhabbet ediyoruz derken (burayı anlattılar, hatırlamıyorum) B bana "pantolonumda leke var mı? acık renk ya cimene de oturduk amına koyiyim" diyor ve bende sadece bakıyorum sonra jeton düsüyor bir adım iki adım derkeeeeen anlatılanlara göre Depardiéu yerde! Bayılmısım. Ama ben bir seyler yasıyordum o ara böyle maceradan maceraya atlıyordum abartmıyorum ben o sırada Mario'ydum! Hahahaha! Sonra bir sey oluyor. B beni tutuyor gelmek istemiyorum sonra cekiyor zorluyor ve Depardiéu gercek hayata dönüyor! :)) Tabii B o sıra baya bir tırsmıs bana bir sey oldu diye ama yook! Ben cok cok eğlendim, gercekten. Ama denemeyin! Aslaaa!
Sonra bir arkadası daha geldi cocuğa Damon diycem cünkü The Vampire Diaries dizindeki Damon Salvatore'a acayip benziyordu ki bunu o karanlıkta o kafayla farkettim "Aa Damon" deyip duruyordum :))
Sonra devam ettik.. Asıklar aska geldi falan filan derken Hadi'n artık eve gidek! dedik saat 00.30 gibi bir seydi.. Damon da bizimle geldi Damon'un sevgilisiyle arasını düzelttim (cöpcatan, pezevenk, arabulucu evet onlar ben oluyorum)
Sonra da yattık uyuduk ücümüz. Gece bir ara uyandığımda Damon ile kol kolaydık! Abartmıyorum gece gece güldüm bizi öyle görünce! Allah'tan kol kolaydık sadece haha!

Biricik öz ablam diye sevdiğim kuzenim de Bursa'dan geliyor. Hatta cok az kaldı her an gelebilir. Anneciğim bilmiyor sürpriz yapacaktık.. Anladı, zeka küpü! Ama caktırmıyor.. Hatun benim annem yiaaaa haha.
Öyle iste bugün öyle pek bir sey olmadı.
Ne eski bayram havası ne var ne de baska bir sey..
Hic bir farkı yok, klasik hafta ici iste..
Cidden öyle cok cok büyük olmayabilirim ama benim liseye kadarki dönemim de bile bayramdan suankinden daha farklı daha coskulu daha güzeldi yahu! Yalan mı Allah askına?
Herkes bir araya gelirdi aile kurul toplantısına dönerdi. Eskilerden konu acılırdı. Biz cocuklar odada oyun oynardık (kutu oyunlar) sonra da aksam sinemaya giderdik..
Ya simdi?
Tamam yine ziyaretler var da eskisi gibi değil. Herkes artık bayramda sehir dısına kacıyor.. Herkes bir arada olmuyor.. Femini'ler nerde? Ah onlar Bodrum'a gitmisler bayram tatili icin kafa dinlemeye..
Yucin'ler gelmiyor mu bu bayram yahu? Yok onlar yazlığa gideceklerdi..
Artık böyle.
Yapacak bir sey yok.
İlerki zamanları tahmin bile edemiyorum. Yine bu bayramlara da sükretmek gerek diye umuyorum..
Heeey gidi günler hey heeey!




Bu arada "Powerpuff Girls" kızlarını evlatlık ediniyim emi! Cok tatlılar yaa yerim.
xoxo

16 Kasım 2010 Salı

Fiesta!

Bugün niyeyse son ana kadar bekleyeyim dedim ne kastım var bende anlamıs değilim.
Ow yea Bulut'la hersey gayet iyi. Sevdim bu olayı. Hani telefona falan da aktık. Yine odamı topladığım bir gündü.. Mutlu olunca odamı topluyorum. Annem seviniyor.
Farkettim de insan her gün yahut her zaman kendine "mutlu" olabilecek bir neden bulabiliyor. Garip olan "mutluluk" sebepleri hep değisebiliyor.. Biz de buna ya "kader" ya da "hayat" diyoruz..
Bu sabah kalktım bir mutluyum tanrım kanat koymamıs fakat ben resmen ucuyordum. Öyle ki kahvaltıyı bile babamla ve mutlu bir sekilde ettim.. Düsünün.
Odamı toplamaya giristim sonra.. Tüüm gardrobu indirdim assağıya tekrardan düzelterek yerlestirdim baktım ki yorulmusum. K mesaj attı "Napıyon hacı?" ayağı ile haha. "Temizlik" deyince cocuk haklı olaraktan bir sok gecirdi neyse Kanka gel dısarı cıkak muhabbetinden sonraaaaa hazırlanıp soluğu iskelede aldım. Otobüs bekleyecektim aslında ama dedim simdi gelmez (zaten öyle bir durum vardır uyuz oluyorum. otobüs beklemezsin, dakkada bir gecer! bu taksi, dolmus, minibüs ne olursa gecerli bir durum!) bööyle durağın yanından yanından yürüyerek devam ediyordum bir yandan da arkama bakınıyorum hani gelirse atlar binerim diye.. Baktım ne gelen vaaar, ne de giden. Dedim Depardiéu zaten surası (kendimi kandırma cabalarım) tabana kuvvet oğlum. Ve yürüdüm.. Yolun yarısına geldim gelmedim bir baktım yanımdan son sürat otobüs gecti. Üzgünüm IETT'nin üvey babası olacağım bu gidisle :)
Derken vardım iskeleye vardım. Hayatında beni topu topu ikinci kez bekleyen K "Ooolom nerde kaldın laaan?!" deyince sinirlerim bozuldu! Ulan abartmıyorum her Allah'ın günü vallahi her gün 5 dakika falan da değil abartısız 15 20 dakika bekliyorum herifi gelmis bana 3 dakkanın hesabını yapıyor! Ona bir "hasssssiktir lan ordan!" bakısı yapınca' sustu zaten hahaha :))
Motor ve otobüs yolculuğumuzdan sonra kendimizi Ortaköy'de bulduk. Girdik bir cafeye boğaza karsı oh miss nargilemiz tavlamız rahattık. Midelerimiz haric! Baktık olmuyor Hadin Gızlar Okula edası ile Hadin Kanka Yimeğe dedik ve kumru yemeye gittik. Sonra pasa pasa döndük. Maksat neydi bunca seye? Eğlendik sanırım. Evet evet eğlendik.
Aksam yemeği de yiyemedim. Kumru diyip gecmeyin Ortaköy'de Golden Horn'da bir kumru yiyin vallahi kücük duruyor ama doydum. Hani ben ki tam ekmek tost yiyip doyamayan bir insandım onla doydum Adamlara helal beyler!
C geldi falan takıldık sonra bizden C'lere gectik orda da takıldık falan filan öyle bitti bu gün de..
Gel gelelim Bulut'cuğuma. Yerim onu.
10.000 smsi seviyorum ben aga ya. Eskiden de mesajlasırdım ben bu teeee sms olayları olmadan evvel ama hani her mesaja kontör ile (o zamanın deyimi ile) nasıl mesaj atıyordum anımsamıyorum gercekten.
Öyle iste Bulut hakkında anlatılcak pek bir sey yok.
Küt küt atıyor kalbim. Bitmedi gitti su harbim. Trallallaaa!
Yarın da bayram hani. Hatta saat itibariyle suan bayram oluyor.
İnek'cikleri kesecekler kıyamam onlara ama neyse dinen olması gerekiyor. Ama yine de ineklere kıyamıyorum ya. Millet ona tapıyor biz kesip pisirip mideye indiriyoruz heyhat dünyaya bak haha.

Hepinizin Kurban Bayramını Kutluyorum. Kücüklerimin gözlerinden, Büyüklerimin ellerinden öpüyorum..
hahhahha cok klişe biliyorum :)))
Yarın yoğun bir gün olacak, seziyorum. Depardiéu sil internet gecmisini! Kimse seni bilmesin!

Yandaki kare de günün "kare"si olsun bari. :))









xoxo

14 Kasım 2010 Pazar

Hello! My name is "Sürtük" Hah hah ha!

İki, üc "depresif" Depardiéu'dan sonra tamamen kendime gelmis bulunmaktayım :)
Merhaba sevgili günlükcüğüm,
Sabah (sabah dediğimde 11.15 safaları) saatlerinde pek action yoktu. Kalktım tam bir orman kackını gibi hissediyordum. Lavaboda aynaya bakınca gercekten öyle olduğumun kanısına vardım.. Neyse hazırlandım falan filan sevgili Dody'me gittim (büyükanneciğim) sevgili Mimy de ordaydı (anneciğim) kahvaltı falan ettim iste klasik. Sonra gectim tv karsısına Disney Channel kanalını izlemeye basladım (karsısından alabilene ask olsun yani o derece vahim..) derken OMG'dan bir mesaj geliverdi ayı zaten küt küt yazıyor mesajları duygusuz, bencil, pislik! "Nerdesin?"
Eb.. neyse "Evdeyim" falan filan derken, yanına gidiyordum E'nin de dersane cıkısına denk geldi onu aldım OMG'ların yanına gittik. Gide gide kerane gibi bir cafeye gitmisler ya.
Gercekten kerane gibi bakın anlatiyim.
4 katlı bir cafe. Giriste kasa falan var. Assağısında disco tarzı bir sey (disco mu? disco? hasss..) girisin üstündeki kat normal cekyatlar (evet cekyatlar) var oturuyorsun tv var müzik var. En üst katta ranzalar var, saati 10 telaya kiralanabiliyor. Anladınız yani aha aha aha :))
Gelen insanlar evvela disco (disco dedikce disco anlayısıma sokasım geliyor) 'da dans esnasında gencler tanısıyor, sonrasında orta kata gidip bira falan iciyorlar hatun kıvama gelince abi, en üste cıkarıp sevisiyorlar. Olay bu, durum bu.
Kerane demekle haklıymısım değil mi? :)
Neyse oraya gittik. Film alıp dvd'ye takmıslar izliyorlardı neyse izledik bizde falan oturduk klasik cafe ortamı.. Cok sıkıcı!
Cıktık biraz dolandık. Heh Alejandro'ya kedi maması alıyorduk.. E kedi mamasını tattı!
Evet tattı! Tanrım kusma sebebi. Ay yarabbim hatırladıkca fena oluyorum yahu! Kokusu zaten kadavra tavuk gibi tadı? Öööögh! Tamam kes.
Eve geldim cart curt. Biri vardı "Ah Tanrım n'aptın bunu özene bezene mi yarattın? Torpil mi gectin? Cok mu uğrastın? Melek mi bu?" vs vs dencek biri. Hic değilse benim icin.. Fakat sadece fotoğraflarıyla ask yasıyordum. Dün gece bir konusma hazırlamıstım yatakta. (fanteziye bakar mısınız?) eve gelip nete girince aklıma geldi. Ve Bulut'a o konusmayı mesaj olarak yolladım tesekkürler Facebook ah sen de olmasaydın bu millet Elizabeth'e mahkum kalacaktı hahhhahha :))
Tabii ben heyecan icerisinde mesajı beklerken.. Yemek falan girdi araya unuttum -.-
Bir baktım mesaj, bir daha baktım Bulut'dan koccaamaaaaaan bir
Oh my Gosh! Tanrım beni seviyorsun! dedim.
İste o zaman minik bir kedi yavrusu gibi hissettim kendimi.
Masum, kücücük, tertemiz, mutlu, mes'ud olarak
Bu terimlerin arkasına "Sürtük" koymayı da unuttum o ara. Ama yok yok koymadan da iyi :)
Ben Minik Bir Kedi Yavrusu'yum OKADAR.
Ve konusmaya basladık. Öyle iste.
Ayriyetten TTNET'in Allah bin belasını versin yani! Dakkada bir "Türkiye geneli sorun" yahut "Genel bakım calısması" ne lan bu? Ota boka internet gidiyor, geliyor, yavaslıyor, hatta bazen gidip te gelmiyor..
Paramızla rezil oluyoruz yahu!
Bayram bir gecsin.. KabloTV internetine gececeğim.
Kapak olsun! Lanet olsun! Bööö!
xoxo

Gel gör beni, "Ask" neyledi..

"Anlıyorlar, gözlerime baktıkları anda anlıyorlar.. Tek kelime dahi etmiyorum ben. Ben susuyorum varsın onlar anladıklarını sansınlar." -Depardiéu.

Her ask cok beğenerek aldığım "En Cok Satanlar" listesindeki bir kitaptı. Bir hevesle aldım hepsini.. Her sayfasını yavas yavas, defalarca okudum bitmesin diye. Bitti.
O son sayfada kimi kitapta gözyası döktüm, kimi kitapta gülümsedim..
Ben bazı kitapları bitiremedim bile.
Bazılarının kapağına aldandım, bazılarının arkadaki "kısa özet"ine..
Bazı kitapları bitirdim, beğenmedim.
Bazılarındaki her cümleyi de aklıma kazıdım tek tek.
Özetle, kitap okumayı severim :)
Hayatımda bir değisiklik yapmaya karar verdim.
Kitap almayacağım diyemem, alırım. Dedim ya okumayı cok seviyorum gercekten.
Ama artık kitabı ben yazacağım. İstediğim gibi.
Ve sen o kitap olacaksın sevgilim, sonunu hic getirmeyeceğim bir kitap.
Yıllarca herkes sonunu bekleyecek.. Her ciltin sonunda devamı gelecek.. diyecek.
Bazıları kıskanacak. Kitabımı protesto edecek.
Bazıları cok beğenecek yazıyormuscasına, bitmesini istemeyecek..
Bizi okuyacaklar sevgilim, Bizi..
Son nefesimi verirken sadece gelecek o kitabın sonu.
O son nefeste de sadece Son Söz'ü diyeceğim.
O meshur kitap son sözleri gibi olmayacak ama..
2 saniye sonra öleceğim evet. Ve o an diyeceğim tek sey,
- Seni...
olacak. Benim kitabım asıl,
Ben cennette iken baslayacak..
Öyle seveceğim ki seni, melekler bile kıskanacak.

13 Kasım 2010 Cumartesi

Rüya icinde rüya gördüm. Bu da bir rüya mı acaba?

Karsımdakini konusmam ile cezbederim ben.
Kendimi iyice alıstırırım, kanına girerim ben.
Benden vazgecemeyeceği bir noktaya getiririm ben.
Her türlü yararlanır,
sonrasında Ben Orospu Değilim der ve giderim ben.. :)
Ona baktım ilk affalladım. Evet oydu karsıdaki Hobi'ti.. Aptal aptal gülümsedim ve ilerlemeye basladım.
O sadece duruyordu bana bakıyordu tek yaptığı buydu.
Elini bana doğru uzatınca adımlarım hızlandı vücudum kendi basına hızlanıyor ona doğru büyük adımlar atıyordu.
Dibine kadar geldim..
Uzattığı elini tuttum, gülümsedi.. Onun gülümsemesi, bana daha bir mutluluk kattı dudaklarına yapıstım hic düsünmeden..
Karsılık verdi yolun ortasında deliler gibi öpüsüyorduk..
Ellerini belime doladı elleri o kadar soğuktu ki, t-shirt'ümün üzerinden dahi hissediyordum. Bildiğin buz parcasıydı.
Olsun sevmistim bu soğukluğu beni daha cok cezbediyordu.
Tuttu elimden bir araca bindik sonra, uzuuun bir yol gittik arabada sevisiyorduk acelesi varmıs gibiydi..
Bir seylere telas ediyordu. Anlam veremememe rağmen bozmuyordum büyüyü.. Sadece sevisiyorduk.
Arac durdu, giyinmistik.. Ben istem dısı indim arabadan, o inmedi.. Camdan baktı ve buğulu biraz da ıslak gözleriyle bana bakıp gülümsedi.. Ve o gitti.
Ben ise saskınlıktan öylece kalakaldım.
N'olmustu yani?
Sevistik, bitti. Bu muydu?
Kendimi birden yüksek bir tepenin ortasında buldum. Kendime bir ad vermistim..
Bu ad ile de yasayamazdım. Yüksek tepeden assağıya atladım tek bir an bile düsünmeden. Uyandım.
Onun yanındaydım yine o uyuyordu huzurlu huzurlu.. Ben kabus görmüstüm.
Öyle bir sevindim ki hic bir lugat yetmez bunu anlatmaya :)
O uyurken ona baktım, baktım, baktım.. Sağ omzumdaki meleğin yatakta yanımda yatıyor olması gibi bir seydi..
Sarıldım ve uyumaya devam ettim..
Uyandım. Rüya icinde rüya görmüsüm.. Onun yanında son bulmus rüyam ve yalnız basıma odamda uyandım.
Ondan gelen mesaj ile güne basladım yine.. Yüzümde en sahici gülümsemem ile..
Günaydın Hobit, günaydın tatlım.
xoxo

Kıcımın acıkta kaldığı bariz.

İsmini, cismini, her bokunu hafızamdan silmisken.. Ses tonunu dahi anımsamıyorken, rüyama giriverdin dün gece.
Korkulacak bir sey yok "sen, hala aynısın bende" sıfatsız, ruhsuz, bencil ve assağılık.. Hala nefret ediyorum yani senden rüyamda melek kılığına bürünsen bile.. Cünkü ben biliyorum o bir rüya ve biliyorum ki rüya da olsa sen aynı sensin.. Ki bunu da gösterdin :)
Sacma salak bir rüyaydı iste tıpkı senin gibi pek bir mantığı yoktu.
Mesaj atıyordun adın cuk diye cıkıyordu telefonda, halbuki numaran bile kayıtlı değil.. Rüya iste
Birden geliyordun ıssız adamın son sahnesi gibi sarılıyorduk sıkıca bırakmak istemezmiscesine..
-Özledim. diyordun rüya da bile yalancıydın yani.. Öyle bir sarılıyordun ki kemiklerimi kıracakmıs gibiydin. Rüya da bile olsa ne olursa olsun bir sekilde canımı yakıyordun nihayetinde :)
İnanıyordum sana sarıldıkca sarılıyorduk, tutuyordun beni sonra yüzüme bakıyordun. Öpüyordun.. kücük bir buse konuyordu yanağıma.
-Ben geldim.. diyordun. Sanki körüm göremiyorum.
Gariptir ki rüya boyunca tek bir kelime dahi etmedim. Hep sen konustun. Tek yaptığım sey kokunu icime cekmekti. Sonra hic bir sey demedin, demedin ve demeden de gittin.
Üzülmedim, seni tanıyordum rüyada olduğumu biliyordum ve sen her yerde aynısın bunu biliyordum..
Uyandım, kalakaldım evvela..
İcimin cızz edip senden kalan tek hatıraya sarılmayı bekledim.
Olmadı.
Umrumda bile olmadın.. Hıckırıklara boğulurum sandım,
ağlamadım, ağlamayı bırak tek bir ağlama hissi bile doğmadı icimde..
Tek aklımdan gecen sey, "Günes nerde olursa olsun aynıdır, aynı sıcaklığı verir ve her zaman yaptığı gibi gider" oldu ve hayatıma kaldığım yerden devam ettim.
Duramazdım, sen benim icin tek bir defa durmadın..
Durmak gelmedi icimden. Tek bir sıfatın kalmadı bende.
Özlemiyorum, bir sey hissetmiyorum, icimi yakmıyorsun, acıtmıyorsun artık..
Nefret ediyorum senden! desem de senden nefret bile etmiyorum, üzgünüm..
Öyle bir anımsattın kendini iste.
Bos geldin ve bos gidiyorsun,
Yolun acık olsun.. Bir daha asla rüyama dahi gelme, hayatımda hic karsılasmadığım, tanımadığım bir kisisin neticede.

12 Kasım 2010 Cuma

Sıradan bir gün..

Arka fonda Kız Hepsi Senin Mi?
ve benim icim kıpır kıpır, neden tek bir fikrim yok :) Ama tuhaf, tuhaf olduğu olduğu kadar da güzel duygular hissediyorum.
Sabah kalktım yine bir Hobit mesajı ve yine Depardiéu :) sapsal gülümsemem ile güne mutlu bir "Merhabaaaa!" dedim :)) Öyle ki yatağımı bile topladım.. (Pek yaptığım bir sey sayılmaz da..) Hatta hatta odamı bile ööööyle bir üstünden toplayıverdim. Düsünün ruh halimi ne kadar mutluyum :)
Taktım cantamı koluma uyuyan babacığıma bağıra bağıra "Ben cıkıyoruuuuuum" dedim tek yaptığı sey kafasını yorganın altından cıkarıp suratıma bakıp "Nereye? Kacta gelcen?" tabii ki o bana soruyor benim ic sesim de ona cok güzel cevaplar veriyor. İc sesimi seviyorum sevmemin büyük bir nedeni de icimde kalıyor olması :)) Bildiği cevapları soran babacığıma "Babaneme gidiyorum ordan da E ile islerimiz var kacta dönerim bilmiyorum" deyip tatmin olacağı bir cevap veremeyince gözleri daha bir acıldı ve "-Kacta dönerim bilmiyorum- ??" dedi. Suratımdaki o samimiyetsiz tek cocuk sımarıklığı takınan ifadeyle "Bilmiyorum iste gec kalmam hadi kactım baaaaaaaay." dedim ve konustuğunu anlamadan kapıyı cektim cıktım.
Babanemde öyle aman aman bir sey olmadı kahvaltımı ettim falan klasik yani (e benim hayatımın her gününde de action falan yok yani haliyle)
Hobit'le mesajlasıyoruz falan :)
Neyse E ile alısverise cıktık bir seyler aldık ona E'nin annesi bize su Vitamin Depo'ları var ya onlardan aldı. Adam resmen meyve sularını Starbucks dizaynında hazırladı, tebrik ettim. Hem geziyoruz hem de elimizde o vitamin şeysi var gayet ise yaradı zıpkın gibiyim mübarek haha :))
E'ye gectik sonrasında 3 adımlık yere de taksiye biniyoruz ya inanamıyorum bize yani. Alejandro yine kapıda bizi bekliyordu -.- Dizi izledik falan cart curt klasik seyler bugün pek action yok :/
Ah unuttum dün gece Blade'in arkadasına durumu anlattım falan cok cok sasırdı ve arastırcam falan dedi bendeeeeeee "kendin icin arastırcaksan arastır onun hakkında tek bir sey dahi merak etceğimi zannetmiyorum :)" dedim az da olsa icimin yağları böyle eridi. Bugün de dizi izlerken mesaj geldi ben tabi Hobit diye actım mesajları baktım Blade. Hööööööööönk?! oldum bir.. "Depardiéu" demis sadece bende düsündüm "efendim?" mi deseem? "Blade?" mi deseeeem? Ne desem "Ne?" "Ne var?" falan mı desem diye.. O kadar düsündüm sonra sadece "?" yazıp yollamaya karar verdim ki yolladım fakat 2 saat falan oluyor hala cevap yok. Umrumda da değil yani :))
Hobit de uyuyor kalkınca attığım mesajı göreceeeeek (duygusala bağladım da azcık)


Hobit
Hobit
Hobit
Hobit
- diyorum ve bu sarkıyı ona gönderiyorum ve bitiriyorummmm


Hüüüp! diye icine cek beeeeni..





Bu arada Hobit (Hobbit) buymus cok güldüm haha! :))





xoxo

Bir Paranoyağın Seyir Defteri.

-02.21
Herkes uyuyor, evde sadece klavyemin sesleri duyuluyor.. Dısarıya da derin bir sessizlik hakim sürüyor.
Herkes su anda yarı ölü evet evet aynen öyle. Uyku yarı ölüm demek.


-02.23
Gidisat ta bir değisim yok hala ortalık sessiz ama fazla sessiz ve karanlık.. Garip.
Sokağın siyahiliğine kırmızı tonlarında bir sokak lambası eslik ediyor.. Ne bir araba ne de herhangi bir canlı sesi var.


-02.25
Bu gece gelmiyorlar. Garip bir sey olsun diye bekliyorum ama yoklar..
Hayır duydum!
Geldiler. Hissediyorum burda, odamdalar.


-02.27
Onlar da beni dinliyorlar klavyeden cıkan sesleri belki de ayırt edebiliyorlar..
Belki de ne yazdığımı biliyorlar.


-02.29
Hafiften bir üsüme aldı beni, ani bir serinlik oldu..
Bakıyorum hersey normal, Perdelerim hareket etmiyor, henüz.


-02.31
Sustular. Tek bir ses yok yine..
Ya beni dinliyorlar, yahut gittiler
Hayır gitmediler, Omuzlarıma dokunuyor, hissediyorum.. Titriyorum.


-02.33
Kalabalık insan sesi uğultuları..
Aslında o sesler yok, sadece onlar öyle duymamı istiyorlar.


-02.34
Köpekler havlıyor dısarda ve gittiler evet..
Sokaktalar baska evlere misafir olmaya gidiyorlar Ama onlar hep buralardalar, yine uğrayacaklar.. 
Köpekler havlıyorlar, onları görüyorlar, acaba korkunclar mı? Yoksa insan gibiler mi?
Köpek sesleri bizim binaya doğru yaklasıyor.. Kosuyorlar.
Sus köpek sus!
Korkmaya basladım kalabalık olmalılar..
Etrafıma bakınıyorum, köpeklerden kacıp evlere sığınacaklar.
Peki, peki, peki ya O'nlar kim??


-02.39
Ve Sessizlik.




Duyulanlar gercek, düsünce hayal ürünüdür.
Not: Yazdıklarımdan gercekten korkmus bulunmaktayım. :)) 
xoxo

11 Kasım 2010 Perşembe

G*te giren semsiye..

Güne Hobit'in mesajı ile basladım suratımda su aptal ifade :) 
Neyse iste dersim öğlendi falan ama hic hic gidesim yoktu ki ben ne yaptım tabii ki "gitmedim" haha. Ya yok yani ne bileyim kimse de gitmiyordu tek basıma n'apcaktım? Sevgili E'ye gittim bende film falan izledik. Sihirbazın Cırağı  beğendim hos bir filmdi.. Arada Hobit'le de mesajlasıyoruz tabi
Ha asıl konuyu unuttum yahu! 
E ile facebook'ta dolanıyoruz öyle o profil senin bu profil benim.. Derken Blade'e bakalım dedik öyle öyle bir profil daha bulduk fotoğraf Blade'e ait fakat isim farklı. Fotoğraflar acılıyordu actık baktık gayet yorumlar falan var hani fake bir hesap değil. Blade de netteydi o ara hemen yazdım "Blade mi? Yoksa Zeus mu demeliyim?" dedim. Gelen cevap "Ne istiyorsun? Nerden buldun amına koyiyim :D" bana büyüüük bir kal geldi tabii ki!
Vercek bir cevap bulamadım cünkü bildiğin beyin amcıklaması geciriyorum yani orda. "Ee hangisi sensin?" dediğimde ise "İkiside benim :D" dedi. Ha bir de gülüyor ya iyicene ayar oluyorum E de o gülüyor diye gülüyor.. Gerizekalı gayet relaxtı yani. Beynini siktiğim! Neyse.. Hani o an böyle aldatıldım, n'apcam ben?!, oh my gosh!! triplerine girmedim ama bildiğin acı acı girdi kandırılma düsüncesi. Ben onunla tassak geciyordum, o benimle değil! Bir de hıncımı alamadım daha da deli oluyorum. Sadece "Neyse canım görüsürüz :D" diyip facebooktan falan sildim. Yetmedi hıncımı alamadım. İntikamım acı olacak acı acı sokacağım yoksa gözlerim acık giderim vallahi!
Hobit de blog'umu okuyor falan yani Hobit kendisi onu da biliyor..
Her yerden o meshur semsiye benim göte giriyor! Kader deyip susuyorum. (Normal dısı bir sey benim susmam bu arada)
Hobit de bir sapsal yani bak birazdan bunu da okuyacak mesela.. Hayır "en basından haklıydın" yahut "sen demistin.." demek istemiyorum ama öyle! Dünkü blogu okudu ya arkadas muhabbetimizin seviyesi düstü gibi geliyor bana.. Yahut klasik Depardiéu Tripleri yasıyorum yine ben :))
Bu arada E'nin o kedisinden nefret ediyorummmmmmmmm!
Tamam nefret etmiyorum hayvanı cok seviyorum ama ama alerjim olduğu icin yan yana gelemiyoruz, gelsek bile kacıyorum kovalıyor, saldırıyor, atlıyor, zıplıyor.. Kedi değil resmen canavar!! Üstelik adını da dayısı olarak ben koydum yani Alejandro :) ama hic akraba canlısı bir kedi değil! -.-
Zaten eve girdiğim anda bir hapsurma, bir öksürük, bir burun akıntısı böyle de cins cins alerjileri olan bir sahısım.
Son dakika olayı, sevgili babacığım "Depardiéu sigara iciyorsun değil mi?" "Yöööööö n'alaka yani?" "Hayır iciyorsan söyle baba-oğul konusuyoruz burda.." (klasik ajitasyon neymis baba-oğul kutsal ruhu unuttun daaad!) neyse.. "Yahu yok baba ne sigarası ya ask olsun yani gercekten kırıldım" "İciyorsan söyle baskasından duymayayım bari.." "Of yok dedim iste ama icersem söz söylerim muaaaaah!"
Bir an söyleyiveresim gelmedi değil Neyse Depardiéu sus!
Kafam hala karısık Hobit ile n'apcam bilmiyorum?
Hobit sen bir fikir ver bari cicim hahaha :)))
xoxo

Kendime kocaman bir "Pes Doğrusu!"

Blade eski sevgili kurları yapıyordu, bende kayıtsız kalmıyordum.. Herkese boncuk dağıtıyorum anasını satiyim nedir bendeki bu gidisat?! Anlam veremiyorum.
Ama gel gör ki durum cok cok farklı.. Aaaaalakasız biri, hemde cok.. Hani ne bileyim kendime bile yoook artık! dedim ama iste n'aparsın.. Kod adı ımmm sey ne olsun hah buldum! Hobit :) hahaha ne alaka bilmiyorum kücük bir sey ondan herhalde :) Neyse iste Hobit'e sakadan da olsa yavsıyorum zaten konusuyorduk hani ona doğru kaymaya basladım. Anam kime ne olduğum belli değil ya vallahi bir o yana bir bu yana gitmekten feleğim sastı yahu!
Böyle konu konuyu acıyor "haha saka da gercek olacak diye korkuyorum" diyorum. O da; "niye benle olmak kötü mü?" gibi bir sey dedi biraz farklı da olabilir ama bu kapıya cıkıyordu iste (00.00'dan sonra her gün mesajlarımı temizlerim de bir sonraki 00.00'a kadar) Sonra konustuk konustuk konustuk buna benden hoslanıyorsun azcık ta olsa gibi zarf atıyorum (aslında ciddiyim de hani ters tepki yaparsa diye tassağa vurucam, zekiyim olum ben valla bak) bir kac kez anlamadı dediğimi zeka küpü! -.- Sonradan caktı ve "insanı tahrik ediyorsun" dedi ah yazan parmaklarını yerimmm seniiiiin! Yo, yemem hani parmak fetisisti falan değilim yani!
Vallahi o huyuma hayranım ama hala nasıl yapıyorum bir fikrim yok..
Yaptığım iyilikleri asla insanların yüzüne vurmam smsi bitiyor diye babamdan tela caldım "yine" :) tabii ki bunu ona demedim ki artniyet olmadan yaptım arkadasca yani. Arada böyle duygusal bir sey oluyor gibi oluyor (nasıl bir Türkcem var benim? gelmis bir de burda blog yazıyorum.. hayret!) ya o cekiliyor ya da ben.. Bence böylesi simdilik daha iyi mantıken (yo yo böylesi daha heyecanlı mantığı siktir et! filmlerdeki gibi dırımdırım)
Hani söyle bir durumda var, o bana ben ona exlerimizi anlatır dertlesirdik.. Exine olan askını biliyorum yani
Hani diyelim oldu bir seyler (kader kısmet bu isler haha) ben kafayı yerim herhalde heeeer bokta bir kavga cıkar "o var di mi aklında? onu mu düsünüyorsun? o yazı ona di mi? allah belanı versin emi!" vs vs hayır tanıyorum yani kendimi :)))
Blade desen bir alem.. Değersiz diyemem, umrumda değil de diyemem baaal gibi umrumda yani bosveremiyorum, Hobit de aklımı karıstırıyor. Vallahi sistim yazarken bile! Daraldım yani!
Böyle bir yol göster Allah'ım! Simdi uyuyacağım ya, iki yol olsun sağ Blade, sol Hobit olsun hangisinde yesil ısık varsa o hayırlısı olsun bende onu seceyim??
Ask ücgenlerini oldum olası sevmemisimdir. Gönlünü cabuk kaptırabilitesi olan bir kisiliğe sahibim..
Arkadaslar arasında durumumu "sıpsevdi" olarak adlandırıyorlar ve ben de katılıyorum..
Bana akıl gösterecek biri gerekiyor! Help meee!!!!!
xoxo

10 Kasım 2010 Çarşamba

Aileye seslenis

"Oloom 18 yasındayım been resitim adam ooool" diye dolanıyorum ortalıkta ama,
hala babam ağır tasıtmıyorsa bana,
hala annem "ay o tasıyamaz" diyorsa,
hala "ağır kaldırmasın cocuk" deniliyorsa,
hala "bizim ufaklık" diye bahsediliyorsam (ki bu sinir bozucu gercekten)
hala annem beni 5 yasındayı bebeyi seviyormus gibi mıncıklayarak vurarak sıkarak seviyorsa (bkz. ayı, yavrusunu severek öldürürmüs)
hala babam "nereye? kacta gelcen? merak ediyorum seni" diyorsa
ve hala "oğlusum, annesinin kuzusu, essek sıpası, bacaksız, babasının gülü ve diğer iğrenc sıfatlar" ile seviliyorsam..
Aslında hala cocuğum! -.-
Cidden dısarda olgun bir bireyken evin icine girdiğim anda bir sımarıklık, bir afra yapıyorum ki Allaaaaaaaah! :)
Konusmam bile değisiyor. Bir sirinlik, R'ler Y oluyor hatta. Seste incelme. Ajitasyon falan filan ohooo..
Fakat burdan sevgili anneciğim ile babacığıma sesleniyorum;
Sizin icin hala cocuğum ama,
Emin olsun "cocuk" kadar masum değilim..
Zıkkımlanıyorum, sarhos oluyorum, yalan desen ondan bolu yok, yiyisiyorum, düzüsüyorum.. TV'de görüp te "A-aaaaah!" denen her boku aslında bende yapıyorum.
Ki daha bilinmeyen yazamadığım o kadar cok sey var ki.. Buraya yazsam Depardiéu R.I.P haha :))
Bunları bilmenizi isterdim aslında hakkımdaki herseyi herkesin bilmesini isterdim lakin mümkün olmayan bir sey bu ne yazık ki.. Size yalan söylemeyi sevmiyorum. Ama evladınız Depardiéu tanıdığınızdan coooook cook farklı bir kisi. Sizi seviyorum. Kocaman öpücüklere boğuyorum.
Babaaaaaaağ! Bayram da geliyo haa cebin hazırlıklı olsun alırım anahtarınııııııııııı
xoxo :)

Eğlendim

Travis - Love will come through fonda yazmaya baslıyorum.
Pismanlıkla dolu bir güne baslangıctı, evet konusmuyor etmiyor olabilirdik ama sonucta varlığı vardı uyandığımda o varlığı hissedemedim.. Garipti. Zaten bir hasta modundan kurtulamadım bu is te girince ise daha da beter bir ruh halini sardı bedenim.. Neyse ki Tanrımmm n'aptım beeeen?! Ya n'olur sistem geri yüklemesi yaaaap! moduna gecemeden o ruh hali son buldu kendiliğinden :) 
Bu gün 10 Kasım! anlamıs değilim o siren sesinde bile durmayıp devam eden insanları! Kınıyorum diyeceğim ama onlar kınanmayı dahi haketmiyorlar! Yahu adamlar trafik esnasında araclarını sağa cekip durdular be sen 2 dakkacık yürümeyi kesip bekleyemiyor musun?! Düsününce bile sinirleniyorum ya, köpekler! Neyse.. Derste de sevgili saygılı biricik hocamız da bu konuya değindi bir takım seyler anlattı falan tüylerim diken diken oldu.. Elin gavurunun bile Atatürk'e saygısı sonsuzken bizimkiler teeeeeeeyteeey yani!
Öğlene kadar dersimizin sonunda K ile Besiktasa gectik. N'apsak oolom nereye otursak derken, dedim gel Starbucks'a ya nereye gitcez baska diye..
Starbucks'a bir ara her Allah'ın günü gidiyordum abartısız güvelik agabey ile kanki falan olmustuk hatta :)
Fakat 3-5 kahve cesidini sürekli aldığımdan diğerlerini bilmem. K'da gidip karamel moçiato mudur nedir onu istedi dedim ben bunu demem yanlıs söylerim falan aaay ezikleer ilk kez starbucks'a gelmisler heraldaaa diye arkamdan konusurlar falan aman yarabbim! Neyse oflaya puflaya ona söylettim ve doğru söyleyince bir rahatladım sorma haha
O bu değil de vize tarihleri belli olmus nasıl icim acıdı nasıl icim acıdı! 22 Kasım Pazartesi ilk sınavımıza gireceğiz ki bence o bize iyice bir girecek o ayrı bir mevzu bahis :))
K ile vize öncesi bir kamp organizasyonuna giriseceğiz! Hic değilse "o kadar calıstık abi bi bok olmadı sikijemm ya" diyebiliriz.
Besiktas'tan Üsküdar'a geciyorum abbbooo! Motor nasıl sallanıyor dedim öldüm herhalde. 2 saniyede vasiyetnamemi aklımdan gecirdim telefonumu suna, İstanbul kart'ımı suna, okul kartım hatıra kalsın annemlere, kıyafetlerimi kimseye vermesinler mümkünse benimle beraber gömsünler! Yar etmem kimselere onları -.-
Ben bunları düsünürken baktım ki gelmisiz bile :) Neyse elbet vasiyetname yazacağım bir ön hazırlık olmus oldu canımmmm (salaklık olarak nitelendiremiyorum ya illa ki bir sey bulacağım yani)

Hah bir de bu gün metrobüste okula gidiyoruz K yanımdan kalktı günes geliyor diye, baska bir yere oturdu ben kalkmadım kitap okuyordum zaten devam ettim okumama.. K yine arkadasımız olan E'nin yanında otururken metrobüse sınıftan yeni bir cocuk vardı ımm neydi heh M o bindi falan bunlar arkada muhabbet falan baya koyulastırdılar. Cocuk beni mi sordu o sırada n'oldu benden "Büyücü" diye bahsetti! Kitap okurken kısa süreli beyin amcıklaması gecirdim resmen! Büyücü? Ben? Alaka? Kitaba ara verdim ama arkaya dönmeden konusmalara kulak misafiri oldum..
M: Beyler (ci) kullanıyor musunuz?
E & K: Yok yok.
M: Hani bir cocuk var ya sizinle Büyücü o kullanıyor mu?
E: Yok ta önde oturuyor o su an (bir yarılma efekti verdi orda hayvanat)
M: Hadi yaaaaa iyi ki baska bir sey demedim duymadı mı?
... vs vs de Büyücü ne alaka halen daha cözmüs değilim. Gothic takılsam falan amenna diyeceğim de yani büyücüye benzer bir yanım da yok? Ama baya bir güldüm sonra da kitabıma geri döndüm.
İndik "Ooo Depardiéu hic selam da vermiyon hacı ya?" deyince "Selam" dedim aslında diyecektim orda ona "Ne o büyücülerle konusuyor musun sen vallahi sana hokus pokus yaparım haaa!" diye ama dedim Depardiéu eski okulda ne geldiyse basına cenenden geldi sus otur assağıya. Lakin daha bitmedi! Büyücü lafını gündeme getircem beeeeeeeeen! Yoksa vallahi ölürüm kudururum biterim can cekisirim yani
Büyücü dedi ya hahahahahahaha :)))

Eski okulda da Kurt Cobain dinlediğim zamanlar bileğimde Kurt Cobain yazmıstım. Zeka küpü arkadaslarımdan biri "O ne lan kurt çobanı mı yazıyor orda?!" diyince üzerine kusasım hatta abartıp kafasından assağıya sıcasım gelmisti -.- Sonra "hayır Nirvana grubunun ki sen bunu da bilmezsin solisti su an hayatta değil blah blah intiharını falan anlatmıstım" Yanıtı ne dersiniz? "Akraban mıydı?" İste o an ne desem nafile diye düsünüp "Tamam bosver" demekle yetinmistim o günden sonra da adım Kurt Çoban'ı kalmıstı bir zaman sonra da kurt çobanı uzun geldi herhalde Çoban demeye baslamıslardı öyle öyle liseyi bitirdim iste.
Hey Allah'ım heeeeeeeey! Bazen zeka denen seyi dağıtırken bazılarını unuttuğunu düsünüyorum.. Gercekten :)
xoxo

9 Kasım 2010 Salı

s*ctın Depardiéu otur üstüne!

Evet "bitti bitti" diyordum ahan da bitti. Basım göğe ermis mi baktım da, aslında hala yerinde..
Hoscakal, olacaklar sensiz olsun.. moduna bağladım. N'aptığım hakkında tek bir fikrim yok gercekten bir halt yedim hala sokundayım.
Hani onun bu kadar takacağını bilmiyordum. O yüzden rahattım. Kendimi de ona göre hazırlamıstım hani o takmayınca ben daha cok takmayan olarak gözüküp üzülmeyip üzecektim..
Ama o üzüldü.. Cok üzüldü.. Kırıldı ve ben, bittim! Bildiğin yıkıldım yani.
Harbiden kötü biriyim ben. Düsüncesiz, bencil, duygusuzun tekiyim.
Ama iyi de oldu.. Haketmiyordum onu, haketmiyormusum onu.. Anladım.
Öyle iste elimdeki kalbi kırdım, eline verdim ve gittim. Bu kadar.
Kendimden nefret ediyorum yaaaaaa! Nerde benim Passiflora'm?!
Hosgeldin slow müzik, bye bye Rihanna, Ke$ha, GaGa..

Konu o*pu olur da bu kadar mı olur yahu

Cok garip bir ruh hali icerisindeyim.. Imm belki biraz "oha" denebilir fakat böyle yoldan gecen birini görüyorsam, gördüğüm sahıs hosuma gidiyorsa kolundan tutup dudaklarına yapısıp o sırada aklımdan gecen her bir fanteziyi üzerinde uygulamak istiyoruuuuum! Evet evet istiyorum!
Ben abazan değilim. Cidden değilim. Hep abazan insanları anlamakta güclük cekmisimdir.. Cevremde bolca olmasına rağmen hemde.
Hani ne bileyim "off aga karıya bak, onu var yaaaaa..." muhabbetleri hep sacma gelmistir. Abicim yapabileceğin bir sey yok tutup o hatunu s*kemeyeceğine göre bosuna laf kalabalığı da yapma. Ben mesela duygularımı icimde yasıyorum ve bana bu durum hayatımda ilk kez oluyor. Vallahi.
Hah bugün dün sinir olduğum sevgiliden bozma "Blade"ciğim ben msn'e girince direkt msnden cıktı. Ha öyle miiiiiii? Öyle **'e böyle ** o zaman tatlım yani kusura bakmasın. Ve her zaman demisimdir erkeğin o*ospusu kadınınkinden daha beterdir :)
İti an, comağı hazırla mı denir ki?
Blade yazdı msn turuncusu ötüp duruyor bir dakika.
Zaten tüm son zamanlar topu topu tüm konusmamız "Napıyorsun?"dan ibaret..
İnceldi, ama koparmıyor.. Sebeplerini gayet biliyorum da neyseeeee..
Bak konusma bitti bu kadar simdi ben "Sen napıyorsun?" dedim o da yanıtladı.. Ee ne denir ki? Diyecek bir sey yok..
Aaaaaaah sevgilim, konusacak tek bir konumuz bile kalmamıs..
Aaaaaaah sevgilim modaları falan yasıyorum sanmayın seyimde bile değil.
Aslında seyimdeydi yani umrumdaydı :)) hata yapana kadar, yüzüme baka baka yalan söyleyen bir insandan soğurum aga, soğudum mu da bir daha ısınamam.. Yapı meselesi.
Haha aklıma bir sey daha geldi..
Hani böyle yolda gencler (hep ah canım ya demisimdir onlara) brosür dağıtır ya, ben kendimi bildim bileli önümde kim varsa ona uzatırlar ama bana uzatmazlardı "Allah Allah" derdim arkamı döndüğümde benden sonra kim varsa ona da uzattığını görürdüm. Tamam 18 gibi durmuyor olabilirim ama bu gayet assağılayıcı bir durum be hacı!
Ve ciddiyim eskiden bu konuyu kafaya asırı takardım.. Yasımdan kücük gösterme özelliğimi bu bakımdan sevmem. Mekanlarda falan kızların arasında kimlik falan soruyorlar ya cidden cileden cıkıyorum eskiden 18- idim daha bir rezillikti Allahtan 18 oldum da kimliği gösterince adamları göt edebiliyorum ve bundan büyük bir haz alıyorum! Evet alıyorum! Hatta tam doğum günümden 3 gün önce sigara almaya calısmıstım adam vermemisti ben bayaaaa bir G * T olmustum orda!!
Doğum günümün ertesi günü inadım inat adamı s*keceğim orda kafaya koymusum yine gittim sigara istedim "Yasın kac kocum?" dedi icimden ne sövüyorum var ya ne anası kaldııı, ne bacısııı! Bir havayla cıkardım kimliğimi gözüne soktum! Oysa sokmak istediğim noktası farklıydı :) Adamı orda bir g*t etmisim hayatımda egom hic bu kadar tavan yapmamıstı! Abartmıyorum hala da ordan gecerken yanımda kim varsa o anımı anlatır dururum, biliyorum bilmem kacıncı baskı oluyor her defasında "Uff yeter be Depardiéu!" tepkisini alıyorum ama o haz magnumda bile yok ciddiyim haha :)))
Laf lafı acıyor vallahi yahu! :) Basta neyden actım konuyu, nasıl kapandı sastım kaldım.
Annemin arkadasları evi bastı babam da benimle takılıyor hadi C ya ara da dısarı cıkalım n'ooooolur!
Bu arada bugün telefonuma sabah sabah bir kac söz yazmıstım aklıma geldi falan da bu konularla alakası yok ama yazmak istedim;
1. Ruhum bakir ama bakire değil (ki kendime uyarlama yaparak yazıyorum gercekten)
2. Vücudum herseye iflas ediyor, sesini duymuyor musun? (bunu da kendime göre yazmıs olmalıyım ama ne konuda anımsayamadım..)


Öyle iste öpücüklere boğuyorum sizleri (tamam cok izleyicim olmayabilir ama ben zaten öylesine yazıyorum hosuma gidiyor)
xoxo

artk isi abarttım derste yazıyorum

*Simdi okuyacaklarınız bir ders sırasında düsünmekle yetinilmeyip kağıda ciziktirilen seylerdir..
Biri Bana Yardım Etsin!!
Hayır artık blog'a yazmayı beklemeyi de gectim!
Ya zaten güne cok b*ktan baslamısım, boğazlarım desen 50+ Türk kadını kıcı gibi.. Sanırım hafiften atesim de var. Bir de bunun üstüne hoca en arka sıradaki mutlu mesud sıracağımdan kaldırıp önlere oturtup bir de sınıfa vaaz veriyor. Tanrım al beni yanına n'oolur! Ben buraya ait değilim!
Sevgilim denen **********'da kendi kafasında zaten. Öf hersey bomb*k bu gün ya!
Konumuz: "DRAM" asıl burda cektiğim sey "dram" ulan?!
He bir de "milyonda bir" olan bir durum yaşıyorum bu gün.. Esofmanla ve doğum günümde hediye gelen haki yesili lacoste bir de üstünde (amman ha caktırmayın!) normalde evde giydiğim bir hırka! Evet böyle geldim okula. Ne giyinesiiiim, ne de baska bir sey yapasım var.. Zaten uykumda tecavüze mi uğradım ne oldu bilmiyorum Depardiéu'nun sucu ne? gibi kalktım her yanım nasıl ağrıyor, nasıl ağrıyor! Bariz darbe yemisim abi. Boğazım sağolsun konusmakta güclük cekiyorum.. Agresifim, sinirliyim, ruh gibiyim!
Kız olmus olsam regl dönemi falan diyeceğim de anam öyle bir sey de yok yani. (etrafımda cok kız olduğundan ötürü regl ve dahası hakkında herseyde bilgi sahibi olduğum söylenebilir)
Ne zamandan beri midem konusuyor? Adam bildiğin diyalog kurdu oha! E ac değilim, Ya da hissetmiyorum.. İctiğim zıkkımdan da bir b*k anlamadım zaten.. Su an evimde, yatağımda yorganımla sevisiyor olmalıydım ah ah!
Saat 11.08 ve dersin bitimine yaklasık 1.5 saat var! Of anam of! Yangın cıksın okulda, zerzere (yahut zelzele karıstırıyorum) olsun, yıldırım düssün (baktım da hava günlük güneslik o is yalan beyler)
RAM, ROM falan filan.. Tek hatrıma düsen sey Lady GaGa sahsen.. bkz: Lady GaGa - Bad Romance 
Normalde cantam ecza gibi olmasına rağmen suan gayet ilactan yoksun, sansıma tüküreyim yua! Pastil mi pestil mi yok mu bir Allah'ın kulunda ulan?!
-Mideeeeeem! Kes sesini artık!-
Ayrıca suratımdaki sivilce, siyah nokta, yağ, mağ ne varsa arttı! Lanet olsun!
Sabunlar mı denemedim? İlaclar mı sürmedim? Tamam sürekli kullanmadım ama yine 3-5 gün kullandım ise yaramadı.. -.- Ama yine de yüzümü severim be hacı :)
Tamam sustum.
saat 11.35
*Bu arada ben n'aptım? Bu kadar strese dayanamayıp öğleden sonraki derse girmedim ve suanda da sıcak cikolatamla birlikte evimde bilgisayarımın basındayım :)
xoxo

vallahi yazasım geliyor tutamıyorum

İliskilere değinmek istiyorum.
Saat de tam 00.00'ı gösteriyor amman ne romantik.
Suan sevgilim sandığım sahsiyetten yediğim bir kazık ile gaza gelmis bulunmaktayım, ne hos. Fena triplere girdim ve bir daha da zor cıkarım gibime geliyor.. Cıkmam, banane oooldu canım yani her dakka yapsın etsin bende saf salak herseye "he askım, tamam askım" diyeyim.. İbrahim Tatlıses değilim ben! (sarkısı vardı sanırım aah askım aman askım sen ne dersen tamaam askım diye ondan yani)
Hayır bir halt yemeyi de bilmiyor ki yakalanıyor yap ama gizli yap bilmeyeyim, yalan da söyleyemiyor salak!
Hey Eros g*tüme okunu saplarken önüme cıkanları secebilme sansı ver bari cancağzım ya..
Neyse stres modundan cıkıp iliskilere değinmeliyim artık..
İliskide "herseyi hızlı yasamak"a karsıyım abi acelen ne? Yavas ol biraz, ağırdan al yani! Bir erkek olarak bunu ben diyorum yani düsünün artık! Bana da uyar yani ilk günden yatalım kalkalım zevk-i safa yapalım sonra tekrar, tekrar, tekrar.. Ee noldu? İliski sadece ve sadece "seks" oldu. Bu ask mı? Hasssss*ktir lan ordan bu asksa bende Lebron James! Bence diyeyim o zaman.. Benim ask anlayısım bu değil. Bu arada dip not olarak belirtiyim asklarını hızlı yasayıp ta gayet mutlu olan ciftler elbet vardır onlara tek bir sözüm yok tövbe hasa! :) 
Duygusal bir yapım olduğundan ötürü eğer asıksam, herseyin özel olmasını dilerim ki su ana dek hep asık olduklarımda öyle olmustur ne yasadıysak özel zamanlarda olmustur -isteğim ile-
E tabi kız hızlıysa abi ona da bir sey diyemem sahsen tanık oldum. Kız öyle bir hızlı ki abi turbo falan takmıs beni s*kcekti tutmasam o dereceydi amman oğlum pacayı iyi kurtardın! İstesem tabi ki azan arkadasla olurdum da calılarda seks yapmak pek tarzım değil öyle ota boka oturamam ben ıyk!
Bir de su iliskinin felaket göstergeleri var..
Mesela sürekli cift sürekli beraber fotoğrafını koyuyorsa facebook'ta ve o fotoğraf yerini artık kendi, yalnız fotoğraflarına bırakıyorsa anlarım ki bir haltlar var! Tabi ki istinalara lafım yok yine haha :)
Ama geneli öyledir, %80 o iliski yakın zamanda sonlanır.. Tabii ki hic istemeyiz bunu! Yani "insallah ayrılırsınız" deyip kıskanclıktan catladığım iliskiler olmustur, nazarımdan mıdır nedir hepsi de bitti ha O.o
Ama ama en güzel evre ayrıldıktan sonra facebook, twitter farketmez statülere falan slow sarkı sözleri, sevgili
Kücük İskender'den secmeler veya sahıs arabeske bağlıyorsa damar damar yazaaaar yazarr durur.. E bende yazarım yani damar değil yo yo damar değil! İskender veyahut beğendiğim sarkı sözlerini ama ayrılık sonrası ben perisanım, ben ölüyom, anlamıyor kimse, allaaaam al canımı modlarında olmam yani..
Yapmayın kızlar Allah askına! Cidden alay konusu oluyorsunuz!
Ama böyle yazan erkekler de var ona da sahit olmadım değil..
Ask acısını icimde yasamayı severim, telefonumdaki sarkılarımda yasamayı severim yahut yazılara dökmeyi severim ki bakınız ilk yazılarım massallah anti-depresan modlarındaki Depardiéu örneği :)
Amaaaaan öyle iste cancağzım yazasım geldi icimde kalmasın dedim :))

Hah bir de acil msg atıp "cabuk gel!" diye yüreğimi ağzıma getiren, apar topar evden cıkartan, 2 dakkada suratımdaki mayın tarlasını coğaltan sevgili C'ye de kocaman öpücüklerimi sunuyorum! Köpeği cok seviyorum yoksa hayatta montumu giyip te bu paspal halimle adımımı atmam dısarıya
Yarın yine "ne yazsam acep?" sorusunu düsüncem durcam derste fizik  dersimiz var lanet olsun!
*Bu arada Google'a kalp yazınca ne kro seyler cıkıyor yahu hahahah
+ o geary ile de konusmayacağım! Evet kararlıyım! Ok Bye tripleri hah!
- 00.24
xoxo

8 Kasım 2010 Pazartesi

Sıkıcı bir ders esnasında aklıma gelenler desem daha iyi olur

Aynen öyle! Gayet hic cakmadığım ve ömrüm boyunca da cakmayacağımı bildiğim bir dersi dinlerken "Bugün de ne yazsam acep?" sorusu geldi aklıma.. Ee dersi anlamıyorum, hoca dibimde kitabımı okuyamıyorum.. İnsan ister istemez düsüncelere dalıyor yani :)
Bugün hayat hikayemi anlatmaya karar verdim haha :)) Tamamen trajedi gibi olan hayatımı yazıyoruuuum.
Heyecan var mı Depardiéu? Yoook artıık! Neyse tamam kes
Haziran ayının baslarında dünyaya gelmisim gayet normal yani, ne erken ne de gec.. Öyle bir erken doğumda olmusum yahut gec doğmusum nerdeyse ölcekmisim gibi bir muhabbetim yok gayet zamanında normal doğumla İstanbul'da yasayan her 10 insandan 7'sinin doğduğu hastanede "Merhaba" demisim.. (Eskiden hep üzülürdüm niye herkesle aynı hastanede doğmusum? Niye farkım yok? vs diye..) Bu arada gecmise dayalı hafızam baya kuvvetlidir! Ama uzak gecmis yakın gecmise dair hic birsey hatırlamam, oldukca garip bir durum evet..
5-6 yasıma dek güzel bir muhitte oturdum tamamen bir huzur yeri geliyordu o zamanlar bana.. İnsanlar ne kadar da mutlulardı aman da aman -.-
Taa ki annemle babamın bana "Bodruma tasınalım mı?" sorusuna kadar! Abi 5-6 yasında bir cocuk teeee Muğla'da ki Bodrum'u nerden bilsin Allah askına? Hala nasıl oluyor da bana soruyorlar cözmüs değilim.. Ben de cok iyi hatırlıyorum "Tasınalımmmmm" demistim, sanki cok biliyorum da.
Annem ile İstanbul-Bodrum yolculuğumuzu unutamam, kucakta gitmemistim ama rahattım oyuncaklarım yanımdaydı falan iyiydi hostu tabi bana göre annem ise sinir strese girmisti yavrum benim :) Cok iyi hatırlıyorum öndeki kadının 2 cocuğu vardı cocuklar Bodrum'a dek "babaaaa babaaaa" diye ağladı ve kadın en sonunda, "Babamın ağzına s*cıyım yeter!" demisti, cok ayıplamıstım! Bodrum'a vardık ilkokul 1. sınıfa orda basladım hic yaramaz bir cocuk olmamama rağmen okuldan tam "1" gün önce 1cm'lik yükseklikten düsüp bileğimi kırmıstım zavallı anneciğim 1 ay benimle okula gelmisti.. Ordan 1.5 yıl sonra ani kararla İstanbul'a geri dönüs yapmıstık iste su '99 depremi Ağustos bası döndük deprem de bizi karsıladı sağolsun dipnot: o deprem sırasında ben uyuyordum en ufak bir sey dahi hissetmedim ve evdeki herkes dısarı cıktı ve ben hala uyuyordum.. unutulmustum, ne acı! evlatım lan ben evlat komsunun cocuğunu bile kendinden önce cıkarırsın! Neeeeeeyse! Sinirim bozuldu ya.
Bodrum'a gitmeden önce hangi apartmanda oturuyorsak oraya geri tasındık 18 yasındayım ve hala orda oturuyorum aslında güzel bir sey ama artık bu muhit 50+ falan gelmeye basladı emekli yeri bildiğin ama annemlere güzel geliyor. Doğaldır :)
Her zaman sanata yönelik bir insan olsam da Anadolu Teknik Lisesi'ne zorla gönderildim, pisman değilim ama güzel sanatlar olabilirdi.. Üniversitede de Güzel Sanatlar istedim lakin kader, yine Bilgisayar Programcılığına girdim, okuyorum.. İnsallah :) Fakat kafaya koydum resti de cektim aga! 2 sene sonra Tekstil Tasarım akar yani umrumda da olmaz kimse! Yeter be! Hayır bir sey caksam da okumak istemesem, haklılar diyeceğim.. Abi gram cakmıyorum ki derslerden yapcak bir sey yok!
Giyim tarzından ötürü olsun, yasam tarzından olsun, fikirlerinden dolayı olsun hep garipsenmis bir tipim.. Tanımadan yargılanan tiplerdenim.. Tanıyanlar bana yetiyor "herkes beni sevsııııııııın!" diye bir telasım falan yok Allah'a sükür! Yeri gelince zekam olmadığına süphe ederken, bazen de Albert ile akrabalığım var mı diye kafam karısıyor. Ask hayatına hic girmiyorum girersem cıkamam zaten yeterince uzadı :)) Bu sadece üstü kapalı bir anlatımdı tabii ki, ayrıntıya girseydim.. Düsünemiyorum!
Ha bir de R&B falan dinlerim, arada Pop'ta oluyor tabi canım :) İkizler burcuyum, kendimi uzun bulmam ama uzunum ya! Sımarıklığın dersinin veririm, tek cocuğum, bencilim.. Ama sevdiğim bir insansan, canımı bile veririm cok kırılgan biriyim.. Ama intikam damarım tutarsa gözünün yasına bakmam yakarım! hahaha
xoxo

7 Kasım 2010 Pazar

TOP SECRET!

Ha-ha! Evet cok gizli bir birlikteliğim var ben dısında kimse bilmiyor burda acık acık söyleyebiliyorum bunu!
Yahut söyle demeliyim cok gizli birlikteLİKlerim vaaar!! :))
Hakkımda ne düsünür, ne söylerler pek umrumda değil acıkcası.. Su ana dek de hic umrumda olmadı
O kadar laf söylendi kimisi lafları yuttuğumu ima etti kimisi ise takmayıp en doğrusunu yaptığımı..
Burdan "takmayıp en doğrusunu yaptın" diyen arkadaslarıma da kocaman kocaman öpücüklerimi iletiyorum.
Neyse.. Ben kötü biri değilim
Bihter gibi haha! Sadece askı arıyorum.. Bir söz vardı suan anımsayamadım..
Hemmen arkadas yardımı alıp geliyorum
.............................................................
heh geldim "zafere giden her yol mübahtır"
Tek felsefem budur :)
Hayır zafere giden yoldaki kurbanlara acımıyorum, cünkü eminim bende zafere giden yoldaki o kurbanlardan olmusumdur.. Kesin yani :)
O bakımdan sorun yok insanlar birbirini kullanır.. İstese de istemese de.. Benim amacım kullanmak değil ben sadece sansımı deniyorum..
Amman ha! Sonum sevgili, rahmetli, biricik Bihter gibi olmasın da.. :)


İste öyle! Ask hayatım suan cok karman corman ammaaaan s*ktir etmek lazım bazen herseyi ya
Onun da zamanı gelir elbet biraz ciceklerin tadını cıkaralım da
xoxo

ex'ten next olmaz :)

Cooooo..k eski sevgilimle aynı ortamdaydım, o cağırdı hatta :)
Korktum etkilenirim depresife bağlarım diye ama hayır hic te telas ettiğim gibi olmadı..
Gayet normaldim icimde ona karsı en en en ufak bir duygu kırıntısı dahi yoktu, sevindim
Hem de öyle bir sevindim ki anlatamam..
Arkadas olarak iyidir ama yine de her muhabbette bir "eski"ye dönüs yasanıyor
Belki de ikimizin de yediremediği bir seyler var bilemem ama o üzülüp ağladığım (evet hemde hıckırıklara boğulup) kız icin değmezmis.. Hani sevdim sevmedim demiyorum ama o kadar yaygara yapmama değmezmis.. Daha güzel asklar yasamısım, mutluyum
Herkesi onla kıyaslayıp hep kaybettiğim bir 2 sene gecirdim dile kolay.. En sonunda bunu atlatmıstım (herkes derin bir "oh" cekmedi değil) sonrasında da denedim hani olur diye -Oldu
Ondan sonra gercekten sevdim..
Ve halen daha o sevdiğim kisiyle görüsürüm, arkadasımdır, canımdır.
Biraz sacma yazdım sanırım. Hatta baya! :))
Ama icimden gelenleri yazasım geldi.. Kafam karısık değil, rahatım
Zamanında da olsa sevdiğim insanın kim olduğunu buldum.
Ama yine de denilen sözler vardı birilerinin..
Ex'ten Next olmaz! :)
xoxo

one more cup of coffe...

Bob Dylan - One more cup of coffe
hayatımın en önemli parcalarından biri, öyle iste. :)
http://fizy.com/#s/1lrhx7

Lay la lay la lay

Böyle güzel bir pazar gününe kocamman bir "Günaydııııın!" dedim, kıtlıktan cıkmıs gibi yedim! Yemek yemek güzel diye düsündüm sonra, hic değilse benim gibi 50kg iseniz :)
Dün gece blog'uma değislikler yapmıstım mesela adını Depardiéu Diaries* olarak değistirdim fakat esinlendiğim sey favori dizilerimden olan The Vampire Diaries 'in ismi idi.. PuCCa GüNLüK ile bir alakası yok ki ona da baska bir hayranlığım var tabi ki o ayrı bir mevzuat! :)


Gün güzel, günes güzel, evdeyim, mutluyum, huzurluyum fakat belki yapılacak bir sey olur bilemem.. simdilik byee.
xoxo

Merhaba hayat?!

Bana bakın ne kadar da renkliyim!
Ne kadar neseliyim!
Ne kadar da mutluyum!
Renkleri koyu seciyorum cünkü hani gözükmez falan diye.. :)
Bunca zaman depresif depresif takıldığımın farkındayım ama artık "Yeteer!" demenin vakti geldi artık ben sıkıldım ben bunaldım falan :))
Neyse artık bir renkte kalmalıyım diye düsünüyorum :)
Bugün Tüyap Kitap Fuar'ına gittim, Kücük İskender ile tanıstım.. Zaten seviyodum kat kat arttı sevgim. Nasıl bir mütevaziliktir Tanrım! Yazdıklarına hayrandım, artık kisiliğine de hayranım.. Belki de birden bu pollyanna modları falan bu yüzdendir bilemiyorum ama su bir kesin ki artık bosu bosuna kendimi üzmeyeceğim.. Özellikle de birileri icin! Zaten hep kilise bir laftır değmiyo be anacım derler aldırmazsın, umrunda olmaz tabir-i caiz ise bir kulağından gireer, diğerinden cıkar :) ama er ya da gec bu lafın doğruluğunu anlarsın.. İste bende o safalardayım.
kendime geliyorum, yeniden :)


Evet insanın bir seyler uğruna yasaması güzel gercekten tehlikeli olan uğruna adadığın seyin senin hayatın olması.. 


Öyle bir zihniyete sahibiz ki sonunu bile bile kendimizi yakabiliyoruz..
Öleceğini biliyorsun, yasamak istiyorsun fakat yine de kendini o ucurumdan asağıya atıyorsun..
Garip..
Hangimiz atlamadık ki ucurumdan? ha?


Kendim icin bu geceyi milat kabul edebilirim.. Evvet kesinlike! :)


Ah tamamen aklımdan cıkmıs!
Bir de İstanbul'u saran su inanılmaz "Sis" var.. Tanrım! Dısarısı ne kadar huzurlu, ne kadar sessiz sakin.. Sislerin icinde kaybolmak kadar huzur verici bir sey yok gercekten.. Tavsiye ediyorum :)
* ama sakın yollardan gitmeyin! aracların sağı solu belli olmuyor falan huzur bulayım derken mefta olmaya hic gerek yok :)) bir de sakın korku filmlerinden bahsetmeyin, ıssız sisli yollarda yürürken paranoyağa bağlıyorsunuz
xoxo